İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi: Dış talep koşullarında ılımlı iyileşme devam ediyor

İSO Raporuna Göre Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Nisan Ayında İyileşmeye Devam Ediyor

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarında yaşanan gelişmeleri takip eden İstanbul Sanayi Odası (İSO), Nisan 2025 dönemi Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi sonuçlarını açıkladı.

Rapora göre, endeksteki tüm rakamların 50’nin üzerinde olması ihracat ikliminde iyileşmeye işaret ederken, 50’nin altındaki değerler ise bozulma anlamına geliyor.

Nisan ayında endeks, Mart ayındaki 51,5 seviyesinden hafif bir düşüşle 50,8’e gerileyerek dış talep koşullarında ılımlı bir iyileşmeyi gösterdi.

Öte yandan, Ocak 2024’ten bu yana süregelen güçlenme eğilimi devam etse de Nisan ayı verisi son 5 ayın en düşük ivmesini temsil ediyor.

Almanya’da üretimde yaşanan düşüş dikkat çekerken, ABD’de ise ikinci en büyük ihracat pazarı olarak üretim genişlemeyi sürdürdü.

Diğer yandan, Birleşik Krallık’ta ekonomik aktivitenin azalması, İspanya ve Hollanda’da büyüme yavaşlarken, İtalya’da üst üste üçüncü kez aylık bazda artış yaşandı.

Orta Doğu’da ise Suudi Arabistan’ın hızlı büyüme grafiği dikkat çekti, Kenada ise ekonomik aktivitede keskin bir düşüş yaşandı.

Almanya ve ABD’de Üretimdeki Durum

Türk imalatçılarının en büyük ihracat pazarı olan Almanya’da üretim, mart ayında yaşanan artışın ardından Nisan ayında yeniden düşüş gösterdi.

Aynı dönemde Birleşik Krallık’ta ekonomik aktivite azalırken, ABD’de üretim genişlemeye devam etti.

Ancak büyük ölçüde ılımlı düzeyde olan büyüme, Eylül 2023’ten bu yana en düşük seviyede gerçekleşti.

Diğer yandan, İspanya ve Hollanda’da büyüme yavaşlarken, İtalya’da ekonomik aktivitede artış yaşandı. Fransa, Romanya ve Rusya’da ise üretim azaldı.

Orta Doğu’da ise Birleşik Arap Emirlikleri’nin hızlı büyüme performansı dikkat çekerken, Suudi Arabistan’ın en hızlı büyüyen ülke olması önemli bir gelişme olarak kaydedildi.

Nisan ayında ekonomik aktivitede en keskin düşüş Kanada ve Meksika’da yaşanırken, Vietnam, Endonezya ve diğer ülkelerde de belirgin ivme kaybı gözlendi.

S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker’a göre, küresel ticaretteki belirsizliklere rağmen Türk imalat sektörü ihracatçılarının nisan ayında talep ikliminde yaşanan iyileşmenin umut verici olduğu belirtildi.

Harker, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Küresel ticaretteki aksamaların, Türk ihracatçılarının önümüzdeki performansını etkilemesi muhtemel. Ancak, nisan ayında talep ikliminde yaşanan hızlı iyileşme umut verici bir gelişme.” dedi. (AA)

Related Posts

Türkiye’nin 40 yıllık ünlü çay markası satışa çıkarıldı

Dünyanın önde gelen kahve ve çay şirketlerinden biri olan Jde Peet’s, Türkiye operasyonlarını yeniden yapılandırma kararı alarak çay birimi Of Çay’ı elden çıkarma sürecini başlattı. 1985 yılında Rize’nin Of ilçesinde kurulan ve 2019’da Jde Peet’s …

Borsada takas süresi kısalıyor: Yatırımcılar için yeni dönem başlıyor!

Borsada takas süresinin kısaltılması, işlem hacimlerinde önemli artışlara yol açabilir. Uzmanlar, bu değişikliğin yatırımcılar için daha hızlı işlem yapma imkanı sunacağını belirtiyor. Yatırımcılar ve aracı kurumlar, uyum sürecine hızla adapte olabilir.

İtalyan üretiminde sınırlı artış

İtalya Ulusal İstatistik Enstitüsü’nün açıkladığı mart 2025 verilerine göre, ülkenin sanayi üretimi şubat ayındaki yüzde 0,9’luk düşüşten sonra yalnızca yüzde 0,1 oranında artış gösterdi. Bu sonuç, piyasalarda beklenen yüzde 0,5’lik yükselişin …

Piyasalarda gün ortası – 9 Mayıs 2025

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında yüzde 0,04 düşüşle 9.275,15 puana indi. En fazla işlem gören hisseler arasında Tüpraş, ASELSAN ve THY öne çıkarken, teknoloji hisseleri değer kaybetti.

6 yıl bakanlık yaptı, ‘Koca’ sektörün kralı oldu!

AKP ile zenginleşenler uzun süre ülke gündeminde yer almış ve özellikle muhalefetin tepkisini çekmişlerdi. İktidarın çevresini zenginleştirdiği, Eski Bakan Fahrettin Koca’nın sahibi olduğu Medipol Grubu’ın yaptığı hastanelerle bir kez daha ortaya …

Büyüyen tehlike

Her fırsatta ifade etmişimdir; 20. Asır 1945-1989 arasında hüküm sürmüş bir zamân dilimidir. Hobsbawn’ın onu Kısa Yüzyıl olarak nitelemesi boşuna değildir. 1989’u esas almamın sebebi ise, 20.Asrı nitelendiren meşhûr Berlin Duvarı’nın yıkılışıdır. Bu sembolik bir değerlendirmedir. Değilse 20.Asrın yıkılışı bu hâdise bir anda olmuş bitmiş değildir. Çöküş, parça parça yaşandı ve hâlen yaşanmakta . 2025, yâni kronolojik olarak 21. Asrın ilk çeyreğinde bile çöküş devâm ediyor. Bunu bana düşündüren

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir