“`html
İstanbul’da Gazetecilere Gözaltı ve Tutuklama Süreci
İstanbul’da sabah saatlerinde evlerinden alınarak gözaltına alınan gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, savcılık sorgularının ardından mahkemeye sevk edildi. İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’nde yapılan ifade duruşmasının ardından, her iki gazeteci de adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı. Gazetecilerin mahkeme sürecinde verdikleri ifadeler medyada geniş şekilde yer buldu.
“ŞANTAJ VEYA TEHDİT İDDİALARI GERÇEKTEN UZAK”
Mahkeme önünde savunma yapan Murat Ağırel, kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddetti. Gazeteci olarak yaptığı çalışmalar sonucunda elde ettiği bilgileri muhataplarına sorduğunu ifade eden Ağırel, bu tür bir iletişimin tamamen mesleki bir gereklilik olduğunu belirtti. Böyle bir durumun şantaj ya da tehdit ile ilgisi olmadığını vurguladı.
“FLASH TV SATILDIKTAN SONRA İLETİŞİME GEÇTİM”
Ağırel, savunmasında şunları kaydetti: “İfadelerinde belirtilenler gerçeği yansıtmıyor. İddialar kurguya dayalı. Son dönemde İstanbul’da yaşanan hukuksuzlukları ortaya çıkarmak amacıyla bu iftiraların hedefi haline geldiğimizi düşünüyorum. Kendisiyle iletişime geçmem, Flash TV’nin satışı sonrası 2 ay sonrasına tekabül ediyor. Payfix’le ilgili 2023 tarihli bir iddianame hakkında sorular soracağımı ilettim fakat yanıt vermedi ve sadece basına kapalı bir görüşmeyi tercih etti.” Ağırel, gazetecilik etikleri gereği karşı taraftan yanıt alma hakkının olduğunu belirtti.
“PATRONLARA KARŞIYIM”
Ağırel, Flash TV ile ilgili görüşme sırasında karşı tarafın ‘ben patronlara karşıyım’ şeklindeki vurgusunun önemli olduğunu dile getirdi. “Bu meselelerin halka açık bir ortamda tartışılması gerektiği kanaatindeyim” dedi. Gazeteciliğin temelinde yatan dürüstlük ve tarafsızlık ilkelerine bağlı olduklarını belirten Ağırel, yaşanan olayların halkı dolandıran bir yapı karşısında gazetecilik yaptıklarını sözlerine ekledi.
“BİR YILDIR İFTIRA ATAN BİR KİŞİDEN BIKTIK”
Gazetecilik etiği çerçevesinde çalıştıklarını ifade eden Ağırel, “Bu tarz iftiralarla karşı karşıya kalmaktan yorulduk. Yapmamız gereken, gerekli olanı, halkın bilgilendirilmesini sağlamaktır” sözlerini sarf etti. Oturdukları yeri ve şartları da eleştirerek, nasıl bir yasadışılıkla karşı karşıya olduklarını belirtti.
SOYKAN: YARGIDAKİ SUÇ YAPILANMASINA DİKKAT ÇEKTİ
Timur Soykan, savunmasında kendisinin ve Murat Ağırel’in suçlamalarının tamamen asılsız olduğunu söyledi. Gazetecilik yapmak için mevcut yargı yapısında var olan suistimalleri açığa çıkarmak amacıyla burada olduklarını kaydetti. Soykan, yargının içerisinde yer alan suç yapılarının, bağımsız gazeteciliği tehdit ettiğini vurguladı.
YASA DIŞI BAHSİ SAVUNAN BİR BARONLA MÜCADELE
Soykan, “Yasadışı bahis konusunda uzun süredir mücadele eden gazetecileriz ve bu mücadele sırasında tehditlere maruz kaldık. Bir yasadışı bahis baronu, olaylarda hiçbir delil göstermeden bizim aleyhimizde şikayette bulundu.” Diyerek yaşadıkları zor süreçleri detaylandırdı.
“BANKA VE TELEİVİZYON LİSANSINA DİKKAT”
Gazeteci, yasadışı bahis baronunun yargı süreçlerinde ailelerinin ve onlara bağlı kurumların karışıklıkları ile anılmasının asla kabul edilemeyeceğinin altını çizerek, “Bu durumlar gerektiğinde üzerimize düşeni yapmaktan kaçınmamamız gerektiğini düşündürüyor. Kamu işlerine sızmaya çalışan yapıların tetkik edilmesi zorunludur” şeklinde konuştu.
Tüm bu yaşananların, gazetecilik tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Herkesin doğru bilgiye ulaşması gerektiğini ifade eden Ağırel, basın özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.
“`
